1. Anasayfa
  2. A’dan Z’ye Uzay Terimleri Sözlüğü

A’dan Z’ye Uzay Terimleri Sözlüğü


A

Aberasyon: Yıldızların konumlarındaki görünür değişim.

Afel: Güneş’in etrafında olan cismin Güneş’e en uzak olduğu mesafe.

Albedo: Uzaydaki yüzeylerin üzerine düşen enerjiyi yansıtma kapasitesi.

Alcyoneus Gök Adası: İki ucunun birbirine uzaklığı 16 milyon ışık yılı olan, evrendeki en büyük galaksi.

Alt Meridyen: Meridyenin ufuk altında kalan kısmı.

Alt ve Üst Küme Gezegen: Bir gezegenin diğer gezegenin yörüngesinin içinde (alt küme) veya dış yörüngesinde (üst küme) bulunmasına göre aldığı sınıf.

Anakol Yıldızlar: Evrenin %90’ı bu yıldızlardan oluşur. Hidrojeni helyuma dönüştüren yıldızlardır.

Andromeda Galaksisi: Samanyolu Galaksisi’ne 2,2 milyon ışık yılı uzaklığındaki M31 isimli galaksi.

Antropojen: İnsan kaynaklı oluşan zararları tanımlamak için kullanılan tanım.

Apollo Projeleri: NASA tarafından gerçekleştirilen insanlı ve insansız Ay projeleri.

Asteroit: Küçük hacimli ve kütleli gök taşları.

Asteroit Kuşağı: Asteroitlerin çoğunun bulunduğu, Mars ile Jüpiter yörüngeleri arasındaki kuşak.

Astrobiyoloji: Evrende yaşamın ortaya çıkmasını ve evrimini konu alan bilim dalı.

Astronomi: Gök cisimlerinin hareketlerini, kökenlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini gözleyen ve açıklayan bilim dalı.

Astronomik Birim (AU): Dünya ile güneş arasındaki mesafe olan 149,6 milyon km’lik uzaklık. Evrendeki büyük uzaklıkları ifade etmek için kullanılır.

​Astronomik geçiş: Bir cismin, büyük bir gök cisminin önünden geçerken gözlemcinin onu siyah nokta olarak görmesi.

Astronot: Dünya’nın dışında görev alan yıldızlararası yolcular. Örn: Galaksi Gezgini.

Astrosismoloji: Yıldızların içindeki doğal salınımı gözlemleyerek yıldızın iç yapısını, bileşimlerini ve yaşını bulmak için kullanılan teknik.

Aşırı Dağınık Galaksi: Gaz oranı seyrek, parlaklığı az ve yaşlı yıldızları olan galaksiler.

Atarca (Pulsar): Hızla dönen, uzaya radyo dalgaları gönderen, güçlü manyetik alana sahip nötron yıldızları.

Atarca (Pulsar) Gezegenleri: Atarcaların çevresinde dönen gezegenlere verilen isim.

Atmosfer: Dünyanın ve bazı gezegenlerin etrafını saran, çoğunlukla gazlardan ve buharlardan oluşan katman.

Atmosfer Basıncı: Havanın uyguladığı basınç.

Atmosfer Basınç Birimi: Hektopaskal (hPa), milibar (mbar) veya inç cıva (inHg).

Atmosfer Döngüsü: Atmosferdeki hava ve su döngüsü.

Atmosferik Kaçış: Bir gezegenin atmosferinin seyrelmesi veya kaybolması.

Atmosferik Kırılım: Işığın atmosferden geçerken ilerlediği düz çizgiden sapması ve frekansının değişmesi.

Atmosfer Kirliliği: Atmosferin iç veya dış ortamının kirlenmesidir. Hava kirliliği olarak da bilinir.

Atmosferik Nem: Havada taşınan su buharı miktarı.

Atmosfer Olayları: Dünya’nın atmosferinde yaşanan fizyolojik değişimler nedeniyle yaşanan hava durumları. (Ör: Yağmur, Kasırga, Kar)

Ay: Dünya’nın tek doğal uydusu.

Ay Tutulması: Ay Dünya’nın arkasına dolanıp dünyanın gölgesine girdiğinde gerçekleşen doğa olayı.

Ayın Evreleri (Fazları ya da Safhaları): Güneşin ışığını yansıtan ayın dünyadan görünen aydınlık yüzeyler

B

Barometre: Atmosferdeki basıncı ölçmeye yarayan, cıva dolu tüp.

Batmayan Yıldız: Günlük hareketinde ufkun altına inmeyen yıldız.

Baily Boncuğu: Güneş tutulması sırasında Ay’ın kenarında beliren ışık huzmesi.

Barometre: Atmosfer basıncını ölçmek için kullanılan aygıt.

BD+17°3248: Evrendeki en eski ikinci yıldız.

Beyaz Cüce: Giderek soğuyan, küçük ve çok yoğun bir çökmüş yıldız.

Beyaz Delik: Kara deliğin aksine içine çekmeyen, ışığı ve maddeleri iten varlığı kanıtlanmış kozmik cisim.

Blanet: Kara deliklerin çevresinde dönen gezegenler.

Boötes Boşluğu: Bilinen en büyük kozmik boşluk. Bknz: Kozmik boşluk.

BOSS Büyük Duvarı: Büyük galaksi gruplarının ve galaksilerin birbirlerine göre dağılımını incelemek amacıyla yapılmış gözlem çalışması.

Bulutsu: Yıldızlararası gaz ve tozdan oluşan bulut.

Buz Devleri: Katı bir yüzeyi olmayan ve gazlardan oluşan soğuk gezegenler.

Buz Gezegenleri: Soğuk ve donmuş bir kriyosferi olan soğuk gezegenler.

Büyük Birleşme: Boyutları yakın iki büyük galaksinin çarpışarak daha büyük bir galaksi ortaya çıkarması.

Büyük Çekici (The Great Attractor): Evrendeki her şeyi kendisine doğru çektiği düşünülen ve ne olduğu tam olarak bilinmeyen güç.

Büyük Çöküş: Evrenin kendi içine çökeceğini savunan teori.

Büyük Donma (Isı Ölümü): Evrenin genişledikçe daha soğuk bir yer haline geleceğini ve en sonunda entropik hale gelmesi.

Büyük Filtre Teorisi: Akıllı varlıkların oluşumunu ve hayatta kalmasını engelleyen “filtreler” olduğunu savunan teori.

Büyük Kırmızı Leke: Jüpiter’de yüzyıllardır devam eden fırtına.

Büyük Köpek Cüce Gök Adası: Samanyolu’na en yakın galaksi.

Büyük Macellan Bulutu: Samanyolu Galaksisi’ne komşu cüce galaksi.

Büyük Patlama (Big Bang): Evrenin başlangıcını tetiklediği düşünülen olay.

Büyük Sıçrama: Evrenin yeterince genişledikten sonra daralmaya başlayacağını savunan teori.

Büyük Yırtılma: Karanlık enerjinin gücünün artacağını ve evreni tamamen parçalayacağını savunan teori.

C

Canopus: Gökyüzünün en parlak ikinci yıldızı.

Ceres: Mars ile Jüpiter arasındaki cüce gezegen.

Chandrasekhar Limiti: Beyaz cüce yıldızının maksimum kütle sınırı.

Chthonian Gezegenleri: Hidrojen ve helyumdan arınmış gaz devi.

Cüce Galaksi: 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşmuş küçük galaksilerdir.

Ç

Çekirdeksiz Gezegenler:v Teorik olarak çekirdeği olmayan gezegenler.

Çift Gezegenler: Birbirlerini takip ederek dönen ve aynı yörüngeyi paylaşan iki gezegen.

Çift Yıldız: Birbiri çevresinde dolanan iki yıldız.

Çubuklu Sarmal Galaksi: Merkezleri çubuk şeklinde olan sarmal galaksilerdir. (Örn: Samanyolu Galaksisi)

Çoğul Birleşme: Üç veya daha fazla galaksinin çarpışması.

D

Değişen Yıldız: Parlaklığı zamana bağlı olarak değişim gösteren yıldız.

Demir Gezegenleri: Çekirdeklerinde demir elementi bol bulunan ve genellikle mantosu olmayan gezegenler.

Dış Gezegen: Dünya’nın yörüngesinin dışında kalan, Güneş’e daha uzak olan gezegenler.

Doğmayan yıldız: Günlük hareketinde ufkun üstüne çıkmayan yıldız.

Dolanma: Bir cismin, bir nokta yada başka bir cisim çevresinde yaptığı yörünge hareketi.

Doopler Etkisi:v Işık kaynağı gözlemciye göre veya gözlemci kaynağa göre uzaklaşıyor yada yaklaşıyor ise kaynaktan gelen ışınımın dalga boyu veya frekansındaki değişim.

Döteryum (Ağır hidrojen): Hidrojenin kararlı izotoplarından birisidir. Nükleer füzyonda kullanılan

Dünya: Güneş Sistemi’nde insanoğlunun yaşadığı gezegen.

Dünya Benzerleri: Boyut olarak Dünya’ya benzeyen ve yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.

Düzensiz Galaksi: Spesifik bir şekli olmayan ve diğer galaksilere kıyasla daha küçük olan galaksiler.

Düşük Basınç: Havadaki gaz yoğunluğunun daha az olması.

Dyson Küresi: Bir yıldızı tamamen çevreleyen ve enerjisini yakalayan tip 2 uygarlık yapısı.

E

EBLM J0555-57Ab: Evrendeki en küçük yıldız.

Eksantrik Jüpiter: Merkezi ortada olmayan, elips şeklinde yörüngeye sahip olan gaz gezegeni.

Eksen: Uzayda yön, uzaklık, açı, bakışım, konum ya da devinimleri ölçmek için kullanılan durağan bir doğru, yarım doğru ya da doğru parçası.

Eksen Eğikliği: Bir gök cisminin dönme ekseni ile yörünge ekseni arasındaki açı.

Ekzosfer: Dünya atmosferinin üst sınırı.

Elektromanyetik tayf: Tüm dalga boylarındaki elektromanyetik ışınımların oluşturduğu tayf.

En içteki kararlı dairesel yörünge: İki kara deliğin birleşmeden önceki tam yörüngeleri.

Evre: Tekrarlı olaylarda bir dönem içindeki her bir noktanın konumu.

F

Fermi Baloncukları: Tam olarak ne oldukları bilinmeyen, büyük ve enerji dolu kabarcıklar.

Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu: Gama ışınlarını tespit etmek için kullanılan teleskop.

Foton: Işık veya diğer elektromanyetik radyasyon parçacığı.

Foton Küresi: Kara deliğin sınırı. Yer çekiminin çok yüksek olması nedeniyle fotonların sürekli dönmeye başlaması ile oluşan küre.

Fotometri: Yıldızların parlaklıklarını ölçmek için kullanılan teknik.

Fotosfer: Yıldızın yüzeyine verilen isimdir. Yıldız lekeleri bu kısımda görülür.

G

Galaksi: Milyonlarca yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş bağımsız uzay adası.

Galaksi Dışı Gezegenler: Samanyolu Galaksisi dışındaki bütün gezegenler.

Galaksilerarası Yıldızlar: Herhangi bir galaksiye bağlı olmayan, evrendeki yalnız yıldızlar.

Gama Işını: Dalga boyu x-ışınlarından daha kısa, daha yüksek enerjili fotonların oluşturduğum ışınım.

Ganymede: Jüpiter’in en büyük uydusu.

Garip Radyo Çemberleri: Dairesel veya halka şeklinde görünen parlak radyo sinyalleri.

Gaz Devi: Büyük bölümü gazlardan oluşan gezegen.

Gaz Cücesi: Neptün’den daha az kütleye sahip gazsal gezegenler.

Geç Dönem Ağır Bombardıman (Ay Tufanı): 4,1 ila 3,8 milyar önce yaşandığı düşünülen, Güneş Sistemi’ndeki iç yörünge gezegenlerine asteroit ve meteor yağdığı dönem.

Gel-Git: Büyük denizlerde suların yükselmesi ve altı saat sonra normal düzeyin altına inmesi olayı.

Gelgit Çekimi: Bir cismin başka bir cisme uyguladığı kütleçekimi.

Genel Görelilik: Albert Einstein tarafından geliştirilen kütle çekimi gibi kuvvetlerin uzay-zamanın eğrilmesi hakkında fizik teorisi.

Gezegen: Yıldız çevresinde dolanan, ondan aldığı ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.

Gezegensel Sınır Tabakası (Planetary Boundary Layer – PBL): Dünya atmosferinin en alt kısmıdır ve yer yüzeyinden yaklaşık 100 ila 2000 metre yüksekliktedir.

GLASS-z12: Evrendeki en eski galaksi.

GN-z11: Gözlemlenebilir evrenin sınırındaki en uzak galaksi.

Goldilocks Gezegenleri: Yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.

Gök Birimi (GB): Dünya – Güneş arasındaki ortalama uzaklık. 1 GB = 149.600.000.000 km

Gök Cismi: Uzaydaki cisimlerden her biri

Gök Taşı: Gökyüzünden Dünya’ya düşün her türlü taş.

Gözlemlenebilir Uzay: Işığın veya diğer elektromanyetik radyasonun bize ulaşabildiği uzayın kısmı.

Gustave Hermite: Atmosferi incelemek için meteoroloji balonunu icat eden kişi.

Günberi (Perihelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en yakın olduğu nokta.

Güneş: Güneş sisteminin merkezinde bulunan yıldız.

Güneş Tutulması: Ay’ın Dünya ile Güneş arasına geçerek Güneş’i tamamen veya kısmen kapattığı astronomik olay.

Güneş Sistemi: Dünya’nın da bulunduğu 1 güneşin çevresinde dönen 8 gezegeni kapsayan tanım.

Güneş Tutulması Gözlüğü: Güneş tutulmasını izlemek için özel filtreli gözlük.

Günöte (Aphelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en uzak olduğu nokta.

H

Halley Kuyruklu Yıldızı: 76 yılda bir gözlemlenen kuyruklu yıldız.

Halkalı Galaksi: Kısmen parlak olan merkezin çevresinde halka şeklindende dönen cisimlerin oluşturduğu galaksi.

Halkalı Güneş Tutulması: Ay’ın Dünya’ya uzak olduğu bir konumdayken Güneş’i tam kapatamaması ve bir hare gibi Güneş’in Ay’ın arkasından dairesel bir şekilde görülebildiği güneş tutulması.

Hava Kirliliği: Atmosferin doğal özelliklerini değiştiren herhangi bir kimyasal, fiziksel veya biyolojik ajan tarafından iç veya dış ortamın kirlenmesi.

Hayvanat Bahçesi Hipotezi: Dünya dışı varlıkların insanlardan haberdar olduğuna ama izlemeyi seçtiklerini savunan teori.

Hektopaskal (hPa): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

Henry Tracey Coxwell: James Glaisher ile birlikte bir hava balonuyla stratosfere ulaşarak ilke imza atan kişi.

HD 1 Galaksisi: 13,463 milyar ışık yılı uzaklığı ile Dünya’ya en uzak galaksi.

HD 98800: Dört farklı yıldızdan oluşan çoklu yıldız sistemi.

Helyum Gezegenleri: Atmosferlerinde helyumun daha fazla olduğu gezegenler.

Herkül-Kuzeytacı Büyük Duvarı: Evrendeki en büyük oluşum.

Hibrit Güneş Tutulması: Tam ve Halkalı güneş tutulmasının birleşimi. En nadir güneş tutulmasıdır.

Hipernova: Süpernovadan yüzlerce kat güçlü yıldız ölümü.

Hiyanus Gezegenleri: Hidrojen atmosferleri, sıcak ve okyanusla kaplı gezegenler.

Hubble Uzay Teleskobu: Derin uzaydaki galaksileri, yıldızları ve diğer astronomik nesneleri incelemek için kullanılan bir uzay teleskobu.

Hidrojen Yanması: Hidrojeni (protonu) daha ağır elementlere dönüştüren füzyon olayı.

Hoag Cismi: Dış halkası olan yuvarlak galaksi.

Homosfer: Troposfer, stratosfer, mezosfer ve termosferin alt kısmını kapsayan atmosfer kümesi.

I

Icarus: En uzak yıldız.

Islak Birleşme: Gaz oranı zengin galaksilerin birleşmesi.

Işık Yılı: Işığın bir yılda aldığı yol. 9.000.000.000.000 km.

Işık Hızı: Işığın boşluktaki hızı. Saatte 1.080.000.000 km.

Işınım Bölgesi: Enerjiyi (fotonları) taşıyan ve çekirdeği sarmalayan bölge.

İ

İyonosfer: Yer atmosferinde atom ve moleküllerin Güneş ışınları ve kozmik ışınlar tarafından iyonlaştırıldığı katman.

İki Yıldızlı Gezegenler: İki tane yıldızın çevresinde dönen gezegenler.

İkili Yıldız Sistemi: İki yıldızın birbiri etrafında dönmesiyle oluşan sistem.

İkili Birleşme: İki galaksinin çarpışması.

İnç Cıva (inHg): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

İnterferometri: Bir gök cismine farklı konumlardan gözlemleyerek daha ayrıntılı ve kaliteli sonuçlar çıkarmak.

J

J1407b: 37 tane halkasıyla evrende en fazla halkaya sahip gezegen.

James Glaisher: Henry Tracey Coxwell ile birlikte bir hava balonuyla stratosfere ulaşarak ilke imza atan kişi.

James Webb Teleskobu: Uzaya gönderilen ve özellikle kızılötesi dalga boyunda incelemeler yapmak üzere tasarlanmış uzay teleskobu.

Jeodezi: Yer yüzünün biçimi ve boyutları ile ilgilenen bilim dalı.

Jeoid: Yerçekimi kuvvetinin her noktada aynı ve Yer’ in dönüş gücü ile tam dengede olduğu yer küre biçimi.

Joseph-Michel ve Jacques-Etienne Montgolfier: 1783 yılında sıcak hava balonunu icat eden Fransız kardeşler.

Jüpiter: Güneş sisteminin en büyük gezegeni.

K

Kadir: Bir yıldızın veya gözlemlenen diğer astronomik cisimlerin parlaklığının ölçüsü.

Kaçma Hızı: Bir cismin başka bir cismin çekim alanından tamamen kurtulması için gerekli hız.

Kahverengi Cüce (Başarısız yıldız): Yeterince büyük olmadığı için nükleer füzyon yapamayan kahverengi gök cisimleri.

Kara Cisim: Üzerine düşen bütün dalga boylarındaki ışığı hiç yansıtmadan olduğu gibi soğuran ve sonra tekrar yayan sanal cisim. Yaydığı ışınım sadece sıcaklığına bağlıdır.

Kara Delik: Evrende bulunduğu sanılan en yoğun madde. Karadelikten kaçma hızı ışık hızından daha büyük olduğu için oradan ışık bile kurtulamaz.

Karanlık Enerji: Gözlemlenebilir evrenin genişlemesini hızlandıran ve hala tam olarak anlaşılamayan gizemli bir enerji.

Karanlık Hale: Büyük Patlama’dan sonra enerji dalgalarının kendi yer çekimine yenik düşmesiyle oluşan, galaksilerin oluşması için gereken en temel yapı.

Karanlık Madde: Elektromanyetik ışınım yapmayan ve kütleçekimi etkileriyle fark edilen ancak doğası hala bilinmeyen madde.

Karanlık Yıldız: Karanlık maddeden oluşmuş yıldız.

Karbon Gezegenleri: Teorik olarak atmosferlerinde oksijenden çok karbon bulunduran gezegenler.

Kardashev Ölçeği: Medeniyetlerin gelişmişliklerini 4 sınıfa ayıran ölçek.

Karışık Birleşme: Gaz oranları az ve çok olan galaksilerin birleşmesi.

Karl Scheele: Oksijeni izole eden ilk kişi.

Katı Vakum: Çok az atom veya molekülün olduğu, basıncın çok düşük olduğu alan.

Kendi Kendini Yok Etme Hipotezi: Evrendeki diğer uygarlıkların birbirlerini yok ettiğini savunan teori.

Kepler-70b: 7027°C sıcaklığı ile evrenin en sıcak gezegeni.

Kessler Sendromu: Dünya yörüngesindeki uyduların birbirleriyle veya başka bir uzay çöpü ile çarpışması ve uzay kirliliğinin artması.

Kırmızı Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturmayan, parlaklığı, kütlesi ve sıcaklığı az galaksiler.

Kilonova: İki nötron yıldızının çarpışması sonucu ortaya çıkan patlama.

Kızarma (kızıllaşma): Bir ortamdan geçen ışınımın mavi dalgaboylarının daha çok soğurulması sonucu, olduğundan daha kırmızı görünmesi.

Konveksiyon bölgesi: Yıldızlarda enerjinin ışıma bölgesinden yüzeye çıkararak ışık ve diğer enerjinin açığa çıkmasını sağlayan bölge. Ayrıca yıldızdaki patlamaları ve lekeleri yaratan bölge.

Kozmik Boşluk: Evrende maddelerin ve galaksilerin seyrek olduğu yerler.

Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması (CMB): Büyük Patlama’dan sonra kalan gök cisimleri arasındaki ısı kalıntıları. Evrenin en yaşlı ışığı.

Kozmik Işınlar: Uzayda çok yüksek enerjilerle hareket eden parçacıklar.

Kozmoz: Evren.

Kozmogoni: Evrenin yaratılışını inceleyen bilim.

Kozmoloji: Evrenin yapısını ve gelişimini inceleyen bilim.

Kriyosfer: Gezegeni küresel olarak kaplayan donmuş toprağa verilen isim.

Kuasar: Güçlerini süper kütleli kara deliklerden alan parlak, Yıldız benzeri radyo kaynağı.

Kum Gezegenleri: Dünya’daki çöllere benzeyen ve yüzeyinin çoğu bu türde olan gezegenler.

Kuru Birleşme: Gaz oranları düşük olan galaksilerin birleşmesi.

Kuyruklu Yıldız: Buz, toz ve kayadan oluşan, buharlaşırken çıkardığı gazlarla kuyruğu var gibi görünen gök cismi.

Küçük Birleşme: Büyük galaksinin küçük galaksiyi yutması.

Küçük Gezegen: Asteroit.

Kütlesel Çekim: Gezegenlerin veya cisimlerin diğer cisimleri merkezine doğru çekmesi.

Kütle Çekim Kilidi: Eş zamanlı dönüş. Yörüngedeki bir astronomik cismin aynı yörüngede olduğu nesneye her zaman aynı yüze bakması.

L

Lagrange Noktaları: İki gök cisminin kütleçekimlerinin oluşturduğu merkezkaç kuvvetini dengelediği özel uzay bölgeleri.

Laika: Uzaya çıkan ilk köpek.

Lav gezegenleri: Yüzeylerinin çoğu veya hepsi lav ile kaplı gezegenler.

Litosfer: Yer kabuğunun en üst katmanı, aynı zamanda fay hatlarının bulunduğu ve depremin gerçekleştiği kat.

M

M Teorisi: Beş Sicim Kuramı’nı birleştiren ve 3 boyutlu evrenin 11 boyutlu olduğunu öne süren teori.

Magnetar: Yüksek x-ışını ve gama ışını yayan nötron yıldızları.

Mars (Kızıl Gezegen): Güneş Sistemi’ndeki dördüncü gezegen.

Mavi Cüce: Beyaz cücelerin soğuduktan sonra dönüşeceği teorik yıldızlar.

Mavi Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturan, parlaklığı, sıcaklığı ve kütlesi yüksek olan galaksiler.

Merceksi Galaksi: Spiral kolu olmayan ve büyük bir diske sahip olan galaksilerdir.

Merkür: Güneş Sistemi’nin en küçük gezegeni.

Meteor: Gezegenler arasında dolaşan taş parçacıklarından her biri.

Meteoroloji: Atmosfer ve hava olaylarını inceleyen bilim dalı.

Meteor Krateri: Bir meteorun bir yüzeye düşmesiyle oluşan krater.

Methuselah: Evrendeki en yaşlı yıldız.

Milibar (mbar): Atmosfer basıncını tanımlamak için kullanılan birimlerden biri.

Milisaniye Pulsar: 10 milisaniyeden az dönme periyotları bulunan pulsarlar.

Morgan-Keenan (MK) Sınıflandırması: Evrendeki yıldızları A-Y harfleri ile sınıflandıran sistem.

N

Nadir Dünya Hipotezi: Akıllı yaşam formlarının gelişmesi için Dünya gibi gezegenlerin nadirliğini savunan teori.

NASA: Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi.

Nemli Birleşme: Gaz oranları yakın galaksilerin birleşmesi.

Nebula: Bulutsu.

Neptün: Güneş sisteminin en rüzgarlı gezegeni.

Nötrino: Işık hızına yakın hıza sahip, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen parçacıklar.

Nötrino Dedektörleri: Yıldızlarda nükleer reaksiyonlarda üretilen nötrinoları tespit etmek ve enerji üretimini anlamak için kullanılan araçlar.

Nötron Yıldızı: Neredeyse tümüyle nötronlardan oluşana kadar kendi içine çökmüş bir yıldız çekirdeği.

O

Olay Ufku: Işık ve maddenin kaçamadığı bölge.

OMG Parçacığı: Işık hızından %0,000 000 000 000 000 000 000 0051 yavaş hareket eden kozmik ışın.

Oort Bulutu: Güneş Sistemi’ni saran donmuş gök cisimleri kuşağı.

Oumuamua: Güneş Sistemi’nin dışından gelen ilk gök cismi.

P

Panspermia Teorisi: Yaşamın uzaya yayılma teorisi. Mikroorganizmaların kozmik taşıyıcılarla gezegenler arasında taşındığını öne sürer.

Paralaks Yöntemi: Açısal kaymaya dayanarak yıldızın uzaklığını hesaplama tekniği.

Parçalı Ay Tutulması: Ay’ın sadece bir kısmı Dünya’nın gölgesine girer ve Ay’dan bir ısırık alınmış gibi görünür.

Parçalı Güneş Tutulması: Dünya, Ay ve Güneş’in aynı hizada olmamasına rağmen Ay’ın Güneş tutulmasına neden olması.

Plazma: Atomları kısmen veya tamamen iyonlaşmış, yüksek basıçla sıkıştırılmış gaz.

Polaris (Kutup yıldızı): Gökyüzünde her zaman kuzeyi gösteren yıldız.

Protogezegenler: Gezegenlerin ilk oluşum merkezleri.

Pulsar: Mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, dönen bir nötron yıldızı.

R

Radyo Işınımı: Dalgaboyu 1 cm’ den büyük elektromanyetik dalgalar.

Radyo Teleskop: Gök cisimlerinin yaydığı radyo ışınımını gözlemek amacıyla geliştirilen teleskop.

Radyo Galaksi: Güçlü manyetik alanlar nedeniyle çok fazla radyo ışınımı yapan galaksiler.

Relativistik Işıma: Kara deliğin bir cismi içine çekerken cismin arkasında bıraktığı buhar.

Richard Assmann: Teisserenc de Bort ile birlikte 1902’de stratosferin keşfini yapan bilim adamı. Aynı zamanda kauçuk hava balonlarını icat eden kişi.

S

Samanyolu Galaksisi: Güneş Sistemi’nin bulunduğu galaksi.

Sarmal Galaksi: SA ve SAB sınıfı galaksiler. Spiral kolları ile tekerleğe benzerler.

Saros: Saros döngüsü, Ay evrelerinin döngüsünü izler ve 18 yıl 11 saat ve 8 saat sürer.

Satürn: Güneş sisteminin ikinci en büyük gezegeni.

Schwarzschild Kara Deliği: Açısal momentum ve elektriksel yükü olmayan kara delikler.
Sera Etkisi: Yer yüzeyine düşen enerjinin atmosfer ile hapsedilmesi ve yüzey sıcaklığının korunması.

Serseri Gezegen: Yıldızı olmayan ve uzayda dolaşan gezegenler. (yetim, serbest, yıldızlararası, haydut, göçmen, gezgin veya yıldızsız gezegen)

Serseri Kara Delik: Evrende dolaşan kara delikler.

Segue 2: Evrendeki en küçük galaksi.

Sıcak Jüpiterler: Jüpiter’e benzeyen ama yıldızlarına daha yakın bir yörünge alan gezegenler.

Sıcak Neptünler: Neptün ve Uranüs’e benzeyen ama daha sıcak olan gezegenler.

Silikat Gezegenler: Silikat temelli kayacıl kabukları bulunan ve metalik çekirdekleri olan gezegenler.

Sirius Yıldızı (Akyıldız): Gökyüzünde görülen en parlak yıldız.

Sismik Dalga: Deprem, volkanik patlama, toprak kayması veya büyük bir patlama nedeniyle oluşan, yeryüzünde dalgalar halinde hareket eden enerji.

Solucan Deliği: Uzayda bir noktayı diğerine bağlayan teorik tünel.

Spektroskopi: Yıldızların yaydığı ışığı renklere ayırmak için kullanılan teknik.

Stephenson 2-18: Evrenin en büyük yıldızı.

Stratosfer: Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlarını emen ve dağıtan ozon tabakası.

Su Gezegenleri: Yüzeylerinde veya yüzey altlarında önemli miktarda su bulunduran gezegenler.

Süpernova: Enerjisi biten büyük yıldızların şiddetle patlaması.

Süredurum Kuramı: Evrenin bir başlama tarihinin olmadığını savunan teori.

Süper dünyalar: Dünya’dan boyut ve kütlesel olarak daha büyük gezegenlere verilen isim. Dünya’daki yaşanılabilir koşulları sağladıkları için söylenmezler.

Swift J1818.0-1607: Evrendeki en genç yıldız.

T

Tabby Yıldızı: Dyson küresi ile çevrelendiği düşünen yıldız.

Taç Küre: Yıldızların plazmadan oluşan gaz yuvaları.

Taçküre Kütle Atımı: Güneş’in taçküresinde oluşan ve plazma fırlatılmasına neden olan Güneş patlaması.

Tam Ay Tutulması: Ay, Dünya’nın umbrasına, yani tam gölgesine girer ve güneş ışınlarının Dünya atmosferinde kırılması nedeniyle gökyüzünde kızıl veya bakır tonlarında görünür.

Tam Güneş Tutulması: Ay’ın Dünya ile Güneş arasına tam olarak girmesi.

Teisserenc de Bort: Richard Assmann ile birlikte 1902’de stratosferin keşfini yapan bilim adamı.

Terminatör Hattı: Bir gök cismi yüzeyinde, aydınlık gündüz tarafını karanlık gece tarafından ayıran çizgi. Bu, güneşin doğuşu ve batışının meydana geldiği çizgidir.

Termosfer: Kutup ışıkların meydana geldiği ve yapay uyduların bulunduğu katman.

Tekillik (Singularity): Kara deliklerin merkezi. Kütleçekimin sonsuz olduğu ve fizik kurallarını yıkan nokta.

Thorne-Zytkow Cismi: Bir nötron yıldızının kırmızı süper dev bir yıldız tarafından yutulmasıyla oluştuğu düşünülen teorik yıldız tipi.

Tip 1 Uygarlık: Bulunduğu gezegenin enerjisini kullanan uygarlık. Örn: İnsan

Tip 2 Uygarlık: Bir yıldızın enerjisini kullanabilen uygarlık.

Tip 3 Uygarlık: Bulunduğu galaksinin her şeyini kullanabilen uygarlık.

Ton 618: Evrendeki en büyük kuasar.

Troposfer: Dünya’daki hava olaylarının gerçekleştiği atmosfer katmanı.

Tully-Fisher İlişkisi: Dönme hızı ve toplam parlaklıklarına dayanarak, spiral galaksilere olan uzaklığı belirlemek için kullanılan teknik.

U

Umbra: Bir cismin, diğer cismin üzerine tam gölge düşürdüğü bölge.

Uranüs: Güneş Sistemi’nin en soğuk gezegeni.

Uzay: Sonsuz olduğu düşülen, milyarlarca gök cismini barındıran alan vakumlu alan.

Uzaylı: Dünya dışı yaşam formu.

Uzay istasyonu: Uzaya yerleştirilmiş ve astronotların çalışmalarını gerçekleştirdiği, araştırma ve gözlem yapmak için kullanılan bir uzay aracı.

Uzay mekiği: Uzaya astronot ve yük taşımak için kullanılan tekrar kullanılabilir bir uzay aracı.

Uzay teleskobu: Uzaydaki olayları veya ışınları gözlemek için kullanılan uzay gereci.

Uydu: 1. Gezegenlerin çevresinde dönen gök cisimleri. 2. Yörüngede dolanarak bilgi sağlayan uzay araçları.

Ü

Üçlü Yıldız Sistemi: Birbirinin etrafında dönen iki yıldızın etrafında dönen üçüncü bir yıldızla oluşan sistem.

V

Vakum Bozunması: Evrenin vakum durumundan daha düşük enerjili vakum durumuna geçiş teorisi.

Vampir Yıldız: Komşu yıldızından hidrojen ve plazma çeken yıldız.

Van Allen kuşağı: Gezegenlerde manyetizma sonucu ortaya çıkan, yıldızlardan yayılan zararlı ışınları engelleyen kalkan tabaka.

Varsayımsal Gezegenler: Teorik olarak ortaya atılan ve çoğunun varlığı kanıtlanmamış gezegenler.

Venüs: Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegen.

Y

Yarı Gölgeli Ay Tutulması: Ay yüzeyine soluk bir gölge düşer ve tutulmayı gözlemlemek zordur.

Yaşanabilir Bölge: Gezegenin bulunduğu yörüngenin yıldıza olan uzaklığına göre yaşamı destekleme ihtimali olan dönüş bölgesi.

Yer Çekimi: Gezegenin üzerindeki cisimlere uyguladığı çekim ivmesi.

Yerkes Tayf Sınıflandırması: Yıldızların parlaklıklarına göre sınıflandıran sistem.

Yığılma Diski (Accretion disk): Büyük bir cisim etrafında yörüngesel olarak dağılmış malzeme tarafından oluşturulmuş yapı.

Yıldız: Kendi ışığını yayan, genellikle hidrojen ve helyum gibi elementlerin nükleer reaksiyonları ile enerji üreten gök cismi.

Yıldız titreşimleri: Yıldızlardan gelen ışığın Dünya atmosferinden geçerken titremesi.

Yıldız patlama galaksisi: Yüksek miktarda yıldız oluşturan galaksilere denir. Bu galaksiler çoğunlukla başka bir galaksiyle birleşme ya da çarpışma gerçekleştirecektir.

Yörünge: Bir gök cisminin hareketi boyunca uzayda çizdiği yol.

Yüksek Basınç: Havadaki gaz yoğunluğunun daha fazla olması.

Z

Zodyak: Burçlar kuşağı.

W

Wow Sinyali: 1977’de yakalanan ve kaynağı bilinmeyen radyo sinyali.